Aile konutu

Aile konutu

Kullanımı ailenin yaşamı için özgülenmiş, içerisinde ailevi faaliyetlerin devamlılığı merkezini oluşturan ve bu bakımdan konut işlevine sahip olan mekanı aile konutu olarak adlandırabiliriz. Konutun aile konutu olabilmesi için eşlerin birlikte mülkiyeti gerek değildir, kurulan bir kira sözleşmesi sonucunda da konut aile konutu sıfatına nail olabilir. Kira sözleşmesine dayalı olarak tutulan aile konutu Türk Borçlar Kanunu’muzun 349. maddesine tanımlanmış ve açıklanmıştır.

Aile konutunuzu tuttunuz aileniz ile huzurlu bir yaşam sürüyorsunuz fakat iş ev değiştirmek gereği kira sözleşmesinin sonlandırılmasına başka bir deyiş ile feshine geldiğinde diğer kira sözleşmelerine nazaran durum biraz zorlaşıyor.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu aile konutları hakkında 349. maddesinde şöyle diyor: Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, kira sözleşmesini eşinin açık rızası olmadan feshedemez. Lakin kiracının eşi bu rızayı haklı bir sebebe varılmayacak şekilde keyfi olarak veriyorsa kiracı hakime başvurarak bu konuda bir karar vermesini isteyebilir.

Yine bir başka maddede kira sözleşmesinin kiracı tarafı olarak bulunmayan eş kiraya verene başvurarak kira sözleşmesinin tarafı haline gelebilir. Bu durumda ise kiraya veren kira ile ilgili olası bir fesih durumunda kiracı olan eşlere ayrı ayrı bildirmek zorundadır.

Buna göre istenirse aile konutu olarak adlandırılan mülkte çocuklar anne ve babaya ek olarak başka üst soy da otursa yine de fesih durumunu eşinden açık rıza almaksızın eyleme getiremez.

Oldu ki sözleşmenin kiracı tarafı olarak bulunan eş eşinden rıza almaksızın sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetti, bu durumda ise eşin açık rızası alınana kadar fesih askıda geçersizlik yaptırımına tabi olacaktır. Eş haklı bir sebebin varlığı ile onay vermemeye devam ederse bu halde ise fesih tümüyle geçersiz sayılacaktır.

Kendi isteği ile bulunduğu aile konutunun kullanımını sağlayan kira sözleşmesinin tarafı haline gelmeyi isteyen eş kiraya verenden bu durumu isteyebilir demiştik. Bu durumda ise her eş sözleşme gereği doğabilecek her borca karşı müteselsilen sorumlu olacaktır.

Kira sözleşmesi kurulması esnasında eşlerden herhangi birinin diğer bir eşe olası bir fesih durumunda eşimin fesih kararına şimdiden olmak suretiyle tam ve açık rızam bulunur tarzı söylemler geçersiz kılınır.

KİRALANAN MÜLK AİLE KONUTU OLMASI HALİNDE TAHLİYE TAAHHÜDÜ VERİLEBİLİR Mİ?

Kiracı olan eş fesih ya da tahliye için kiraya verene taahhüt verebilir. Ancak buradaki konuda da tahliye taahhüdün geçerlilik koşulu kanuni geçerlilik şartlarına ek olarak yine eşin açık rızasıdır.

KİRAYA VEREN AÇISINDAN EŞ DURUMU VAR MIDIR?

Aile konutu üzerindeki fesih şartlarında aranan rıza yalnızca kiracı tarafından düzenlenmiş olup, sözleşmenin diğer bir tarafını oluşturan mevzu olan malı kiraya veren mülk sahibi için böyle bir düzenleme kanunda bulunmamaktadır. Kira sözleşmesini feshetmek için kiraya verenin bu sözleşme üzerinde eşinin açık rızası aranmaz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir